Elektrikli araç sektöründe, Lityum Demir Fosfat (LFP) bataryalar düşük maliyetleri, güvenlikleri ve uzun ömürleriyle tanınıyor. Geleneksel Nikel-Mangan-Kobalt (NMC) bataryalara kıyasla daha dayanıklı olan LFP bataryalar, genellikle giriş seviyesi modellerde tercih ediliyor. Bu bataryaların enerji yoğunluğu daha düşük olduğu için, araç üreticileri sık sık bu bataryaların yüzde 100’e kadar şarj edilmesini öneriyor. Ancak, geçtiğimiz hafta “Journal of The Electrochemical Society” dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, bu yaygın uygulamayla ilgili bazı soru işaretleri yarattı. İşte araştırmanın detayları…
Yeni araştırma, elektrikli araç şarj kullanımı hakkında bildiklerimizi sarstı: Tam şarjın zararları ortaya çıktı
Elektrikli araç üreticileri kullanıcılarına sık sık araçlarını yüzde 100 şarj etmelerini tavsiye ediyor. Örneğin, Tesla haftada bir kez, Ford ise ayda bir kez tam şarj yapılmasını tavsiye ediyor. Bunun, bataryanın kalibrasyonunu sağlamaya ve aracın gösterge panelinde görünen menzil tahminlerinin doğruluğunu artırmaya yardımcı olacağı söyleniyordu.
Ancak, geçtiğimiz hafta “Journal of The Electrochemical Society” dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, bu yaygın uygulamayla ilgili bazı soru işaretleri yarattı. Araştırma, LFP bataryaların yüksek şarj seviyelerinde sık sık şarj edilmesinin batarya ömrünü olumsuz etkileyebileceğini öne sürüyor.
Şarj edilebilir hibrit otomobiller için ÖTV indirimi geldi. Peki koşulları neler? Ne zamandan itibaren geçerli olacak?
Araştırmacılar, tam şarj edilen LFP bataryaların içinde zararlı bileşiklerin oluştuğunu keşfetti. Bu bileşikler, yüksek voltaj ve sıcaklık altında meydana geliyor ve zamanla bataryanın negatif elektrotu üzerinde birikerek lityum rezervlerini tüketiyor. Bu süreç, bataryanın yaşlanmasına ve performansının düşmesine neden olabiliyor.
Araştırmanın en ilginç bulgularından biri ise, LFP bataryaların yüzde 0-25 arası şarj döngülerinde kullanımının batarya ömrünü uzatabileceği yönünde. Ancak bu düşük şarj aralığı, çoğu elektrikli araç kullanıcısı için pratik değil.
Özellikle uzun yolculuklar sırasında ya da kış aylarında menzilin azalması durumunda, bu şarj stratejisi pek kullanışlı olmuyor. Yazarlar da bu yöntemin, bataryanın ömrünü uzatmak ile kullanılabilir kapasite arasında bir denge kurmayı gerektirdiğini ve bu yüzden gerçek dünya kullanımında pek uygun bir çözüm olmadığını belirtiyor.
Araştırmada elde edilen yeni bulgular, LFP bataryaların şarjı hakkında mevcut endüstri önerilerini sorgulamaya açarken, elektrikli araç sahipleri için de önemli bir uyarı niteliğinde. Araştırmaya göre, elektrikli araç sahiplerine bataryaların uzun ömürlü olması için yüzde 100 şarj yerine daha dengeli bir şarj kullanımı tavsiye ediliyor. Fakat, bu dengeli yaklaşımın günlük hayatta uygulanabilirliği konusunda hala soru işaretleri mevcut.
Araştırmanın detaylarının olduğu makaleye buradan ulaşabilirsiniz. Siz ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.
