Dijital oyun platformu Steam ve sahibi Valve, son 24 saat içinde kullanıcılarını şaşırtan bir adım attı. Platformu açan kullanıcılar, yeni bir Steam Abone Sözleşmesi’ni (SSA) onaylamaları için bir pop-up penceresiyle karşılaştılar. Valve, bu değişiklikleri Steam Community forumunda resmi bir blog yazısıyla da duyurdu. Ancak bu değişikliklerdeki bir detay, oyun dünyasını derinden sarsabilir.
Steam, oyunculara dava açma hakkını geri verdi!
Yapılan değişikliklerin en dikkat çekici yanı, bağlayıcı tahkim maddesinin sözleşmeden çıkarılması oldu. Bağlayıcı tahkim, anlaşmazlıkların mahkeme dışında çözülmesini öngören bir uygulamaydı. Bu sistemde, hakim yerine şirket tarafından ücretlendirilen bir hakem görev alıyordu.
Yeni sözleşmeye göre, müşteriler artık sorunlarını öncelikle Steam Destek ekibiyle çözmeye çalışacak. Eğer bir çözüme ulaşılamazsa, anlaşmazlıklar bireysel tahkim yerine mahkemeye taşınabilecek.
Bu değişiklik, son yıllarda hizmet şartları sözleşmelerinde yaygınlaşan tahkim maddelerine karşı önemli bir adım olarak dikkat çekiyor. Günümüzde bir uygulama indirdiğinizde, bir web sitesine üye olduğunuzda veya yeni bir iş sözleşmesi imzaladığınızda, çoğu zaman farkında olmadan dava açma hakkınızdan feragat ediyorsunuz.
Yeni SSA ayrıca toplu dava feragat maddesini de içermiyor. Bu da benzer durumda olan davacıların birlikte dava açmasına olanak tanıyor. Bu değişiklik de diğer hizmet şartları sözleşmelerinden önemli bir sapma olarak dikkat çekiyor.
Çin yapımı Black Myth: Wukong, oyun dünyasını sallamaya devam ediyor. Oyun kısa bir sürede yılın çok satanlar listesinde zirveye yerleşti.
Peki, tüm bunlar ne anlama geliyor? Özetle, siz bir oyun yapımcısından ücretini ödeyerek, size vermeyi taahhüt ettiği bir hizmet alıyorsunuz.
Ancak, bir süre öncesine kadar vadedilenle sunulan arasında ne kadar büyük bir fark olursa olsun, Steam bu durumu yasal platformlara taşımanıza ve hakkınızı aramanıza izin vermiyordu. Bu yeni dönemde, artık böyle bir durum ortadan kalkacak ve oyun yapımcıları sunamayacakları özellikleri promote etmek konusunda daha seçici olacak.
Uzmanlar, bu değişikliğin dijital platformlar ve kullanıcı hakları alanında önemli bir emsal oluşturabileceğini belirtiyor. Önümüzdeki dönemde diğer büyük teknoloji şirketlerinin de benzer adımlar atıp atmayacağı merakla bekleniyor.
