Kayseri’den çıkıp teknoloji dünyasının kalbinin attığı İstanbul’a gelen genç bir yetenek: Ali Şeftali. Hepinizin yakından tanıdığı ShiftDelete.Net ailesine yeni katılan teknoloji editörümüz Ali, ilk iş gününün heyecanını ve yaşadığı ilginç deneyimleri bizimle paylaştı.
SDN’de ilk iş günü nasıl geçti?
Ali, SDN’yi teknoloji dünyasının Real Madrid’i olarak görüyor. Kamera karşısındaki deneyimi ve teknolojiye olan tutkusu, onu SDN’ye adım atmaya yönlendirmiş. Aslında bu onun ilk girişimi değil, daha önce de SDN’ye başvurmuş fakat şans bu sefer yüzüne gülmüş. Ali’nin deyimiyle tıpkı Kayseri’de amatörce futbol oynayan birinin bir anda kendini Real Madrid formasını giyerken bulması gibi.
İlk iş gününde ise tıpkı hepimizin okulun ilk gününde yaşadığı o tatlı heyecan ve biraz da telaş hakim Ali’ye. Gece uyuyamadığını, sabah kalkıp tıpkı okula gider gibi özenle hazırlandığını anlatıyor. Yeni bir şehirde, yeni bir iş ortamında ve hiç tanımadığı insanlarla çalışmaya başlamanın stresi oldukça normal.
Kayseri’de insan ilişkilerinin daha tahmin edilebilir olduğunu, İstanbul’da ise çok fazla insan tipiyle karşılaştığını ve bunun da onu biraz ürküttüğünü samimiyetle itiraf ediyor. Metroda bir kadının onu sırtından çekerek “Beklesene!” diye bağırması ise, yaşadığı bu kültürel şoklardan sadece biri.
Peki SDN’yi medyada izlediği haliyle, gerçekte deneyimlediği haliyle karşılaştırınca neler hissetti? İyi ki endişelenmemiş. Medyada yansıtılan neşeli, samimi ve dinamik SDN ekibi onun için gerçek hayatta da aynıymış. Samimiyetle abi-kardeş ilişkisiyle işlerin yürütüldüğü bu ortam onu çok mutlu etmiş.
Tabii bu durum SDN’de işlerin baştan savma yapıldığı anlamına gelmiyor. Hakkı Alkan da iş yoğunluğundan, yeni içerik üretme telaşından bahsediyor. Ancak bu tempoya rağmen samimiyeti asla kaybetmediklerini ve Ali’nin de SDN kültürüne çabuk uyum sağladığını vurguluyor.
Aslında Ali’nin SDN yolculuğu tam da bu samimiyet ve güven sayesinde başlamış. Çevresindeki insanların özellikle de medya sektöründeki tecrübeli isimlerin, yeteneğini fark edip onu yönlendirmeleri ve cesaretlendirmeleri büyük bir rol oynamış.
Ali, SDN’yi kendini geliştirebileceği ve trendleri yakından takip ederek yeteneklerini daha da ilerletebileceği bir fırsat olarak görüyor. Hakkı Alkan ise Ali gibi teknolojiye hakim, sosyal medyayı iyi kullanan, analitik düşünebilen, değişime ve gelişime açık yetenekli gençlerle çalışmaktan dolayı heyecanlı ve gururlu.
Gelecek planları sorulduğunda ise hem Ali’nin hem de SDN ekibinin gözleri parlıyor. Daha fazla içerik üretmek, yeni projeler geliştirmek ve tüm bunları yaparken de eğlenceyi elden bırakmamak en büyük hedefleri.
Ali’nin SDN’deki heyecanlı yolculuğu aslında kariyer planlaması yapan, kendini geliştirmek isteyen ve hayallerinin peşinden koşmaktan korkmayan tüm gençlere ilham veriyor. Çünkü sonunda, hakikaten çalışan da patron da samimiyetle, keyifle işini yapınca ortaya güzel işler çıkıyor. SDN ailesine hoş geldin Ali, başarılar dileriz.