Temiz enerjiye geçiş dünya genelinde hız kazanırken, bunun çevresel etkileri ve temiz enerji sorunu üzerine yeni bir tartışma başladı. Dünya temiz enerjiye geçiş yaparken, bu süreçte 4.642 omurgalı türünü ciddi tehlikeler bekliyor. Bu şaşırtıcı gerçek, yeni bir araştırma tarafından ortaya kondu ve gözlerimizi açmamız gerektiğini gösteriyor.
Temiz enerji sorunu: Güneş panelleri, rüzgar türbinleri ve elektrikli araçlar 4.000’den fazla türü tehdit ediyor
Dünya genelinde yapılan mineral çıkarma işlemleri, 4.642 omurgalı türünü tehdit ediyor. Bu türlerin en çok zarar görenleri arasında balıklar, sürüngenler, amfibiler, kuşlar ve memeliler yer alıyor. Güneş panelleri, rüzgar türbinleri ve elektrikli araçlar için gerekli olan lityum ve kobalt gibi minerallerin çıkarılması, dünyanın en değerli biyoçeşitlilik alanlarını tehdit ediyor. Bu mineralleri elde etmek için yapılan madencilik faaliyetleri, sadece maden sahalarını değil, aynı zamanda uzaktaki ekosistemleri de kirlenmiş su yolları ve ormansızlaşma ile etkiliyor.
Cambridge Üniversitesi’nden Profesör David Edwards temiz enerji sorunu ile ilgili, “Temiz enerjiye geçiş yapmamız gerekiyor, ancak bu süreç genellikle yüksek biyoçeşitlilik seviyelerine sahip bölgelerdeki madencilik faaliyetlerini içeriyor” diyor. Araştırmacılar, madencilikten kaynaklanan tatlı su kirliliğini azaltarak biyoçeşitlilik kaybını en aza indirmenin “kolay bir zafer” olacağını söylüyorlar.
Madencilikten en çok etkilenenler kimler dersiniz? Balıklar! Tam 2 bin 53 balık türü bu faaliyetlerden zarar görüyor. Balıklar, sürüngenler, amfibiler, kuşlar ve memeliler bu tehditle karşı karşıya. Tatlı su habitatlarında yaşayan ve sınırlı yaşam alanına sahip türler özellikle savunmasız durumda.
Sheffield Üniversitesi’nden Ieuan Lamb temiz enerji sorunu hakkında “Kireçtaşı madenciliği, vahşi yaşam için gerçek bir tehdit oluşturuyor. Birçok tür, sadece kireçtaşı üzerinde yaşayabiliyor ve bir çimento madeni, bu türlerin evlerini tamamen yok edebilir” diyor. Yani şöyle düşünelim, bir dağ yok oluyor, onunla birlikte o dağda yaşayan tüm canlılar da beraberinde gidiyor.
Metal minerallerine, fosil yakıtlara ve inşaat malzemelerine olan küresel talep hızla artıyor ve bu da madencilik sektörünün hızla genişlemesine neden oluyor. 2022 yılında, bu sektörün toplam geliri 943 milyar dolar olarak tahmin ediliyordu. Ancak malesef bu gelişme, çevresel yıkımı da beraberinde getiriyor.
Araştırmacılar, hükümetlerin ve madencilik endüstrisinin kirliliği azaltmaya odaklanmaları gerektiğini söylüyor. Eğer temiz enerji hedeflerimize ulaşmak istiyorsak, bu süreci doğaya daha az zarar vererek yönetmek zorundayız. Temiz enerjiye geçiş yapmak isterken, başka bir çevresel krizi tetiklememek için dikkatli olmalıyız. Balıklar, sürüngenler, kuşlar, amfibiler ve memeliler; hepsi bu süreçte bizim sorumluluğumuz altında.
Siz ne düşünüyorsunuz? Sizce çözüm ne? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.