Z Kuşağı genelinde yapılan yeni bir anket, gençlerin sosyal medya kullanım alışkanlıkları ile sosyal medyanın gerekli olduğunu düşünüp düşünmemeleri arasında bir paralellik olmadığını gözler önüne seriyor. Kullanıcılar, sosyal medyayı çok kullansa bile bu durumdan hiç memnun değiller.
Z Kuşağı, ‘TikTok keşke hiç olmasaydı’ diyor!
Yeni yapılan bir anket, Z kuşağının (18-27 yaş) sosyal medyaya olan bakış açısını gözler önüne serdi. Araştırmaya katılanların yaklaşık yarısı, popüler platformlar TikTok (yüzde 47) ve X’i (yüzde 50) hiç var olmasaydı daha iyi olacağını düşünüyor. İlginç olan, bu genç yetişkinler günde ortalama dört saat sosyal medyada vakit geçiriyor. Hatta yüzde 23’ü, sosyal medyada günde yedi saatten fazla zaman harcadığını söylüyor.
Bu veriler, sosyal psikolog Jonathan Haidt ve Harris Poll tarafından 1.006 Z kuşağı mensubu üzerinde gerçekleştirilen özel bir anketin sonuçları…
Haidt, sosyal medya bağımlılığı ve gençlerin teknoloji ile olan sorunlarını ele aldığı The Anxious Generation adlı kitabıyla tanınan bir isim. Ayrıca, çocukların sosyal medya kullanımı ile ilgili dört temel kural öneriyor: Lise öncesi akıllı telefon kullanılmaması, 16 yaş öncesi sosyal medya kullanılmaması, okullarda telefonun yasaklanması ve çocuklar için daha fazla denetimsiz oyun alanı oluşturulması.
Ankete göre, Z kuşağı sosyal medyada uzun vakit geçirmesine rağmen, bu kitlenin yüzde 60’ı sosyal medyanın toplum üzerinde olumsuz etkileri olduğuna inanıyor. Sadece yüzde 32’si bunun tersini düşünüyor.
İlginç bir şekilde, sosyal medyanın kişisel olarak hayatlarını olumlu etkilediğini söyleyenlerin oranı yüzde 52 iken, yüzde 29’u tam aksini düşünüyor. Ancak, özellikle kadınlar, yüzde 44 oranında sosyal medyanın ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini daha fazla hissediyor.
Peki sizler bu araştırma ve sonuçlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce de sosyal medyanın toplum üzerindeki etkileri çoğunlukla olumsuz mu? Görüşlerinizi bizlerle yorumlarda paylaşabilirsiniz.